Beethoven rock'çıdır ~ bir garip müzik hadisesi

Beethoven rock'çıdır

19 Temmuz 2006

Rock çevrelerinde iyi tanınan, yıllardır çeşitli gruplarla çalışan Batu Mutlugil ilk kez bir albümde çaldı: "Balans ve Manevra"nın film müziğinde. Mutlugil'e göre rock, Beethoven'la başladı

~ Nereden çıktı "Biu Biu Blues"u söyleme fikri?

BM Bir gün durup dururken Teoman "Bana bir parça yapar mısın?" dedi. Teoman'ı Bodrum günlerinden tanırım ve severim. Aslında kimse benden fazla bir şey istemez. "O eski günlerin hatırına deneyelim" dedim. Ama önce sözleri dinlemek istedim. En büyük korkum "Seni sevmiştim ama niye bana yan gözle baktın Numan?" gibi bir şey olmasıydı. Sonra stüdyoya girdik. Harika da bir gitar düştü elime. Boğazın görüntüsü, Teoman'ın efendiliği... Lead gitarı çaldım ve seslendirdim parçayı.

~ Teoman neden size geldi peki?

BM Sanırım sesten dolayı. Yani çok kibar bir çocuk olduğu için "Aslında ben de söylerdim bu blues'u fakat biraz daha tok sigara sesi lazımdı" dedi.

~ Adı neden "Biu Biu Blues"?

BM Çok hoşuma gitti. Teoman iki saniyede yazdı o sözleri. "Bir gün uyandım dedim ki bi dakka ya bi dakka / Baktım aynaya dedim ki biu biu blues". Zaten aslında blues budur. Beş kelime söyleyin, 10 kere bunu tekrarlayın. Eğer hâlâ o aynı sözler söylendiği halde siz hâlâ o parçayı dinliyorsanız, aynı sözler söylendiği halde siz ayrı sözler duymuşsunuz demektir. Zaten blues'un amacı bu: Ayrı şeyler duyurmak, hissettirmek.

~ Bildiğim kadarıyla sizin seslendirdiğiniz veya çaldığınız bir albüm yok...

BM Stüdyo ortamlarında pek uğraşmak istemiyorum. Ama bu işe vaktim olsa kendim için yapmayı düşünüyorum. En azından bazı insanların isteğini yerine getirmiş olmak için. Bir de duygularımın pek 80 jenerasyonuna hitap edeceğini sanmıyorum. Rock bir yaşam biçimidir. Haydi rock yapalım diye bir şey olmaz.

~ Nasıl yani?

BM Pis gezmek, uzun saç, jean, dar yaka... Bunlarla bir ilgisi yok. Rock öğrenilmeyen, hissedilen ve yaşanan bir hayat biçimidir. Rock başkaldırı müziğidir. Bir de her şeyi olduğu gibi söyler, fazla süslemez. Yani oya yok. Boya var, kumaş var ama oya yok. Rock'çı adam Sea Garden'da da denize girebilir ama Antalya'da güzel bir kayanın üzerinden de atlayarak girer. Bir de dünyaya kazık çakma problemi yok. Neyse, o yaşanıyor bir şekilde. Çünkü hep bir değişim var ortada.

~ Bildiğim kadarıyla tekstille uğraşıyordunuz. Neden Mojo'ya ortak oldunuz?

BM Mojo o zamanlar Next diye bir yerdi. Biz de Blue Blues Band olarak Hayal Kahvesi'nde çalıyorduk. 11 bin kişiye iş sağlayan bir adam olarak geceleri gelip müzik yapıyordum. Hatta bir gün Ford'un bir organizasyonunda çaldık. Oradaki satış müdürü geldi. Adam şaşırmış, "Hayırdır Batu bey ne işiniz var?" diyor. Sabah adamdan dört tane minibüs almıştım şirkete. İyi de bir ödeme yapmıştık. Neyse, bir gün Kerim (Çaplı) zil istemiş, çalıştığımız kulübün sahipleri de vermemiş. Ben de sinirlendim "En sonunda bana kulüp açtıracaksınız" dedim ve çıktım bir sigara yaktım dışarıda. O sıra Hüseyin (Sönmez) "Abi, böyle bağırırken duydum, bir deneme yapmak ister misin?" dedi. Onun üzerine ertesi gün buluştuk. 10 yıl oldu işte...

~ "Türkiye'deki en iyi rock sözlerini Duman'dan Kaan Tangöze yazar"

BM Mojo nasıl bir yer, müdavimleri kimler?
Hard rock seven de sevmeyen de geliyor. Hafta sonları pek rock olmayan bir müzik de vermeye başladık, onun adına ekmek parası günleri diyoruz. Millet hafta sonu eğlenmek istiyor. Ama Mojo hâlâ bir rock kulübü.

~ Duman'ın müziğini beğeniyor musunuz?

BM Oğlum orada çalıyor diye değil ama bence Türkiye'de şimdiye kadar gelmiş geçmiş en iyi rock sözlerini Duman'dan Kaan yazar. Her zaman tarzları çok güzel. Onun dışında o çocukların çoğu buradan çıktı. Kurban, Mor ve Ötesi... Kimsenin onları istemediği dönemlerde burada çalan gruplar yani.

~ Bugünün rock dinleyicisini nasıl buluyorsunuz?

BM Bence bu dönem keyifli bir rock dinleyicisi var. Çünkü rock ölmeyen bir müzik. Bana göre rock mesela Beethoven'la başladı. Beethoven rock'çıdır yani, nota ve armonileri rock'tır. Hem de hard rock. "9'uncu Senfoni" inanılmaz bir rock örneğidir. Örneğin Beethoven Henrix'tir; Bach, Deep Purple; Mozart da Prince ve Michael Jackson arasıdır. Mozart'ın öyle olması doğal çünkü sarayda, şımarıklık var. Ama Beethoven öyle değil. Açlık, yollar...


~ Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?

BM Satılsın diye oturup bir albümle uğraşamam. Zevk için yapabilirim belki, nisanda öyle bir şeyler yapacağız. Ama bana "Fantezi kur" dersen, oğlumla Batu ve Batu grubu isterdim. Üçüncüye yetişemeyiz vokal yapsın diye herhalde.

BM "Saçlarımı sadece askerlikte kestirdim"

~ Batu Mutlugil "Çocukluğumdan beri bir saç derdim var" diyor. Yakalayıp zorla götürürlermiş berbere. O da sinirlenip sapanla evin camlarını kırarmış. Mutlugil sadece askerlik yaparken saçlarını kestirmiş.

BM "Oğlum da benim gibi Batu, torunum da"

~Batuhan'ın müziğe başlamasının nedeni de siz misiniz?

BM Batuhan'ın gitar çalmasını istedim. Çünkü bana çok mani olundu. Batuhan'a gitarı verdim, reddetmedi. Klasik gitarla başladı. Ama bir süre sonra rafa koydu."Ben gitar çalmayacağım" dediği an elim ayağım kesildi. O sırada bir elektro gitar aldım. Elimde gitarı görünce yamuldu. Ben çalıyorum, o da devamlı uzaktan bakıyor. Onun ilgisini çekmek için özellikle "Bu gitara dokunmayacaksın, rock'çıların gitarıdır" falan dedim. Sonra "Baba çalabilir miyim?" dedi. Bir aldı eline, bir daha da o gitarın yüzünü göremedik yani.

~Yeni nesil tarafından Batuhan'ın babası olarak tanınmak sizi hiç rahatsız etmiyor mu?

BM Çok hoşuma gidiyor "Batuhan'ın babası" olmak. Çünkü benim istediğim Batuhan o. Ama Duman'daki Batuhan'ın babası olmak ekstra bir şey getirmiyor. İyi bir müzisyen olmasından dolayı getiriyor ancak. Ona faydası olan her şey benim için de inanılmaz büyük bir zevk. Mesela onun bir çocuğu oldu, inanılmaz mutlu oldum. Ben onu göğsümde büyüttüm. Göğsüme yatırır gözlerinin içine bakardım.

~Batuhan'ın oğlunun adı da Batu Luca. Batu ismi bir aile geleneği mi?

BM Biz Kırım kökenliyiz, direkt Cengiz Han kanıyız. İsmim oradan, Gazi Batu Girayhan'dan geliyor. Bu Batuhan'la bizim aramızda özel bir şey. Mesela ben Batuhan'ın "Batu" olduğunu anlamıştım. Yani beklediğim çok az şey vardı oğlumun karakterinde ve onların hepsi oldu benim için.

Röportaj:YAPRAK ARAS
kaynak

Hiç yorum yok: